İnsan Ne ile Yaşar?

İnsan ailesiz yaşaya bilir ama sevgisiz asla…
İnsana verilmeyen nedir.
İnsan, “olmak istediği” potansiyeli ve yetenekleri,
Olmak istediklerini bilmedikçe ve engellendikçe
Yaşamda sevgisiz ve çaresiz yaşar.
Bu da çocukluk döneminde öğrenme ile oluşur.
Gelin çocukluğumuza inelim.
**********
Bir hatta sonucu mu oldum. Cezalandırılmış mıydım?
Artık doğdum sorgulayamam.
Sadece sıcacık cennetimde zor bir yoldan geçerek
Perişan ve kaygılı bir halde dünyaya geldim.
Doğumda beni ellerine aldıklarını hissettiğimde,
Gözümü açtım, insanı ilk kez gördüm.
Bana acıdığında gülümsedim.
Diğer insanlar gibi bende güçlü bir potansiyelle doğdum.
Beni yaşatacak içimdeki güç
Her insan gibi bana da verilen bir mükâfatla doğdum.
Ancak İnsana verilen bu güçle nasıl yaşayacağımı bilmiyordum.
Yüreğimizde var olan bu güçle kimi annesiz – babasız doğduktan sonra yaşaya bilir.
Olmak istediğini de olabilir.
*******
Doğum;
Doğumla, bir başıma ve çıplaktım o an.
İnsanların ihtiyaçlarının neler olduğunu bilmiyordum,
Açlıkta içim eziliyor, soğuk kemiklerime işliyor,
Fakat ne yapacağımı bilmiyordum.
İlk elin bana dokunduğunda, başımı ellinin içine sokup soğuktan koruna bileceğimi düşündüm.
Ancak tanıdığım sıcaklığı bana verememişti.
İlk gördüğüm insan yüzü korkunç görünüyordu.
Yorgun ve sorunlarını konuşuyorlardı. Bunun bana yardımı olamaz diye geçirdim içimden
Kendimi çok çaresiz hissettim. Başımı çevirip duruyordum
Demin doğum esnasında ölüm korkusu ve zorluklarını yaşayan sesi tanıdım,
Anne olarak tanıyacağım bu sesi hep duyuyordum,
Beni kucağına aldı ısındım, yorgunluktan perişan halimle uyumak istedim.
Çaresizliği geçmiş, sevecen bir sesle beni sardı sarmaladı, emmem için çabalıyordu.
Canlanmıştım, yüzüme baktığında bende ona bakıp güldüm.
Bu halimle verili doğanın bana verilen mükâfatı hissettim “sevgi”…
Ancak içimde var olan bu zenginliği nasıl açığa çıkacağını bilmiyordum.
İnsanın içinde ne vardır.
İnsan yüreğinde sevginin egemen olduğunu öğrendim
Annemin sevgisi rahatlattı ve bir daha gülümsedim.
Öğreneceklerim yeni başlıyordu.
İnsana neyin verilmediği ve insan ne ile yaşadığı.
Günün birinde pahalı oyuncaklar isteyen ve alınmasını ısrar eden çocuklar gördüm.
Bu gibi çocukların oyuncakları çoğalmıştı, ama oyuncakları olanda, olmayan da mutlu değillerdi.
Onlardan aşırı kıskançlık, şiddete dönen öfke “daha çok sahip olmak” hırsını gördüm.
İnsana verilmeyen nedir. Artık bana öğretilmişti.
Neyin verilmediğini de anlamıştım.
Kendi gereksinimlerinin bilgisi
Fakat bilmem gerekenler daha bitmemişti.
******************
İnsan ne ile yaşadığı
Anneler ve babalar çocuklarının hayata kalmayı,
Nasıl başaracakları ile ilgili aşırı kaygı ve korkuları var.
Bu korku bana da yansımıştı, içimdeki var olan zenginlikten gittikçe uzaklaşıyordum.
Kendime yabancılaşmış iki kişilik oluşmuştu
Anne ve babalar, Çocuklar kendilerinin dışında başkaları ile yaşayamayacağını söyleyince inanıyoruz.
Fakat çocuklarla yabancı biri ilgilenmiş, besleyip büyütmüş bakıcı olmuş ve öz çocuğu gibi sevdiğini görünce de seviniyoruz.
Anne babalarının ölümünden sonra, olmak istediklerini olan çocuklar da vardır.
Çocukların neye ihtiyacı olduğunu bilgisi oluşmamışsa,
Oyuncakları çok olan ve olmayan, öfkeli çocuk ve her istediğini alan çocuk
Gereksinimi ne olduğu bilmesi için, uzun süreli eğitim gerekir…
İçinde var olan zenginliğin farkına varması içinde farkındalık gerek,
Bu çocukluktan öğrenilen önceki öğrenmeler ergenlikte,
Yetişkinlikte ve hayatın sonuna kadar devam eder.
Her doğan insan yavrusu, olmak istediği başarı potansiyeli, insanın içinde vardır.
Anne ve babalar “çocuğun olmak” isteklerini engelledikçe
Kendi istediklerinin olmasını çocuklara dayatmanın sonucu,
Çaresiz, yaşama anlam olmayan ve değerlerden yoksun insan çoğalıyor.
İnsanların tümü kendilerinin nasıl rahat ettirecekleri değil,
İnsanlara verdikleri sevgi ile yaşarlar.
İnsan hayatta tat alması için arzuları var.
Bu gün anladığım gerçek şu ki, bunlar kat kat isteniyor…
Bütün insanlar, eşit koşullarda var olan potansiyele sahip olduğuna göre
Her birimizin kendi gereksinimleri için gerekenleri almak,
Olmak istediğimiz yeteneklerimiz ile doyuma ulaşırız…
Bu da çocukluktan öğrenilen, “insan nasıl yaşar, insanın içinde ne var “
Rehberin eğitim ile bunları öğrenince, yaşanan zorlukları ve acılarla baş etmek daha kolaylaşır.
Bu da aile, çevre ve okul da verilecek eğitimle mümkündür
Yaşam içimizdeki zenginlikle bütünleşmektir…
02.12.2018
Hüseyin Yeter