Tarım, Kadınların Buluşudur

Erkekler avcılıkla uğraşırken, tarım kadının buluşudur.
Aynı zamanda doğa olaylarını izleyen kadın olmuştur.
Tarlayla ilgilenen kadın bitkilerin yeşermesini, sararmasını, toprağın uyanışını ve doğuruşunu izlemektedir.
Kadının kendisi de doğurgandır. Bu nedenle toprağın bereketi ile kadının doğurganlığı uyumludur.
Çünkü bu iki üretken, yaratılışın ve doğurganlığın sırrını bildiği için birbirinin dilini anlamakta,
Kadın toprakla uğraşırken toprağın üretkenlik gücünden faydalandığı gibi toprağa da üretkenlik katmaktadır.
Kadın sadece tarımla ilgilenmemiş, öteki yer, ay gibi kozmik üretkenlik merkezlileriyle de ilgilenmiştir.
Kadın ve Toprak Ana ile özdeşleştirme genelde her toplumda vardır.
İnanışlar benzer olsa da ritüeller farklı olabilir.

İlkel Tarım Aleti Pulluk

Toprak ve kadın ilk çağlardan itibaren çeşitli yönlerden insanın ilgisini çekmiştir.
Her ikisi de aynı özellikleri ve benzer kaderi paylaşmaktadır.
Toprak her şeyden önce bir ana olarak düşünülmüştür.
Çünkü onda analık vasıfları mevcuttur. Doğurur, doyurur, besler ve iyileştirir.
Toprak, bazen ibadet edilen ve kendisi için kurbanlar sunulan bir tanrıça, bazen kollarında güven duyulan bir ana olarak düşünüldüğü için kendisine çok büyük saygı gösterilmiştir.
Kadının da gebeliği ilkel insanın dikkatini çekmiş, çoğu zaman ona hem saygı gösterilmiş, hem de vücudunda olan değişikliklerden dolayı ondan biraz korkulmuştur.
Bütün bunlar düşüldüğünde ilkel denilen insanın toprağa ve çevreye karşı duyarlılığı açıktır.
Oysa modern insanın daha duyarlı daha bilinçli olması gerekmektedir.
Sonuç da çocuklarımızın geleceği için duyarlı anne, baba ve tüm toplum tarafından kız çocuklarının bilinçli birey olmasının desteklenmesi ve sağlıklı bir toplum için herkesin katkıda bulanacağını düşünüyorum.
20 Ekim 2020
Hüseyin YETER